Doç. Akgündüz’ün, Muhalif’e, bu projeye ilişkin açıklamaları şöyle:
“Kimseyi engelleme amacı yok”
Kılıçdaroğlu, bu proje ile ilgili sizin adınızı verdi. Bu proje hakkında bilgi verir misiniz?
Atatürk Uzay ve Havacılık Merkezi aslında şu anki gündemle ilgili bir proje değil, yani herhangi bir kişiye ya da kuruma karşı hazırlanmış bir proje değil. Herhangi bir kurumu ya da projelerini engelleme niyeti yok, aksine destekleme hedefi var. Bu proje, Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” hedefini gerçekleştirmek için tarafımca hazırlanmış, içeriği düşünülmüş, bölümleri oluşturulmuş ve Türkiye’nin uzayla ilgili dünya liginin başlarında yer alması için bir yol haritası sunan geniş kapsamlı bir proje.
Kılıçdaroğlu sizin projenizden nasıl haberdar oldu?
Bu projeyi CHP’ye 24 Ekim 2022 tarihinde gönderdim. Ben bir akademisyen ve bilim insanıyım. STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics alanlarında okul öncesinden yüksek öğretime kadar tüm sınıf seviyelerini kapsayan eğitim modeli) alanlarıyla ilgilenen ve bu yönde projeler geliştiren kişi olarak tek amacım, bunu gerçekleştirebilecek bir kuruluş bulmak ve en kısa sürede gerçekleştirilmesini sağlamaktı. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi bu proje ile ilgilendi ve destekleyeceğini belirtti. Ben de böylesine anlamlı bir projenin desteklenmesinden ötürü büyük gurur ve onur duydum. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
“Tüm firmalara açık”
Devlet mi yoksa özel girişim mi olacak?
Bu proje özel bir girişim değil devletin bir kurumu olacak bir merkezi hedefliyor. Dolayısıyla Türkiye’deki tüm savunma sanayi, uzay sanayi, teknoloji girişimleri, yazılımcılar, bilim insanları, akademisyenler, uzmanlar, eğitimciler, öğrenciler, halk olmak üzere tüm kesimlere açık bir geniş kapsamlı proje, yani şu anda bu alanlarda çalışan tüm firmalara açık. Tüm özel teşebbüslere açık. Bu proje hiçbir kuruluşu dışlamayan, aksine bu ülkeye bir şey üreten herkesi kucaklayan bir devlet projesi olacaktır.
Proje neyi amaçlıyor?
Proje üç bileşene sahip ve bu bileşenlerin altında da birçok departmanın olacağı şekilde hazırlandı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu bir STEM projesi, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarını ilgilendiren, Türkiye’nin uzay ile ilgili kapasitesini artırmayı ve bizi uluslararası uzay liginin başlarına yerleştirmeyi hedefleyen, araştırma geliştirme faaliyetlerinin yapılacağı destekler verilerek üniversitelerin ilgili departmanlarının ARGE projelerinin destekleneceği, başka gezegenlerde yaşamı araştıran ve bununla ilgili bir üretim sahası olan, aynı zamanda bu yöndeki eğitimi ve bilim iletişimini geliştirmeyi amaçlayan bir proje.
Proje neleri kapsayacak ve maliyeti ne olacak?
Projenin içeriği hazır olmasına rağmen bileşenleri hakkında şu aşamada daha fazla bilgi vermem doğru olmaz, çünkü bu ancak hayata geçirileceği sırada detayları açıklanabilecek türden bir proje. Zamanı geldiğinde detayları kamuoyu ile paylaşılabilecektir. Herkesin emin olması gerekir ki bu bir devlet projesidir ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarını önceleyen, yapılan üretimlerin tamamının devlete ait olarak tasarlandığı, fakat özel girişimlerin bu üretim sonucunda dışlanmayacağı ve hak ettiğini alacağı, fikri mülkiyet haklarının korunacağı bir proje olacaktır. Bu proje, kısa süreli bir proje değildir ve buna ayrılacak bütçenin milyar dolarlar seviyesinde olması beklenmelidir.
Atatürk Havalimanı ne olacak? Bu proje gerçekleştiğinde Atatürk Havalimanı’nın yeniden havaalanı olarak kullanılması mümkün mü? Yoksa bu proje ile bundan vazgeçilmiş mi olacak?
Aslında bu sorunun muhatabı ben değilim, Millet İttifakı. Ben sadece şunu söyleyebilirim; Atatürk Havalimanı, çok önemli bir noktada, yeterli genişlikte, çok önemli bir altyapıya sahip ve halihazırda hava taşıtlarının da iniş kalkış yapabileceği bir özelliğe sahip. Dolayısıyla bu özelliklerini Atatürk Uzay ve Havacılık Merkezinde kullanılabilmesi çok önemli. Halkın kullanabileceği bir havalimanı olma özelliğine gelecek olursak, dediğim gibi bu, ancak Millet İttifakı’nın verebileceği bir kararla mümkün olabilir. Kısmi olarak da ulusal uçuşlara açılabilir. Benim şahsi düşüncem, böylesine önemli ve ciddi bir altyapısı olan bir alanın tamamen Uzay ve Havacılık için bir ARGE merkezi olarak kullanılması. Havalimanının pistleri de geliştirilecek uzay ve hava taşıtları için bir test alanı olarak kullanılabilir. Burada kastettiğim, uzay taşıtları elbette roketler olmayacaktır, çünkü şehrin içerisindeki bir alan roket fırlatılabilecek bir alan değildir. Dolayısıyla misyonun çok iyi anlaşılması ve siyaset üstü algılanması gerekmektedir.
Türk yıldızları Kılıçdaroğlu’na Fatih ve Eren Özmen isimlerini siz mi önerdiniz?
Özmen ailesini ben önermedim ve benim onlarla bir bağlantım yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendi takdiridir. Elbette projenin içerisinde önerdiğim çok önemli dünyaca ünlü Türk yıldızları bulunmaktadır. Türk yıldızlarının anlamı, ülkemizden çıkmış ve dünyanın çeşitli ülkelerinde çok önemli araştırmalar ve geliştirmeler yapmış olan Türkler. Onların yaptığı çalışmalar gerçekten çığır açmış, açmakta ve böylesine önemli ve anlamlı bir projede projenin gelişmesini sağlayabilecek bir potansiyel teşkil etmekte. Örneğin Canan Dağdeviren, Feryal özel, Aziz Sancar gibi isimler kendilerini STEM alanlarında kabul ettirmiş ve önemli çalışmalar gerçekleştirmiş kişiler. Ben bu projeyi önerdikten sonra da Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi dünyada önemli çalışmalar yapmış bilim insanlarımız ve girişimcilerimizle görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bunu zaten kendisi açıkladı. Bu, son derece doğaldır ve yapılması mutlaka gereklidir. Dolayısıyla sıfırdan başlamaktansa böylesine önemli kişiler ve hatta ülkemizde ve dünyadan kuruluşlarla Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarları doğrultusunda çalışmak, hizmet almak en doğrusudur.
Nasıl bir yol haritası izlenecek?
Elon Musk yaklaşık 20 yıllık bir süre içerisinde 100 milyon dolarlık bir ilk yatırımla Mars’ta koloni kurmak için Mars’a gidebilecek ilk prototip olan Starship isimli uzay gemisinin test aşamasına geldi. Dünyaca ünlü mühendislerle çalıştı. Birçoğu da NASA tecrübesine sahip kişiler. Çok önemli genç yetenekler var içerisinde. Çok önemli deneyime sahip uzmanlarla bu aşamaya gelebildi. Türkiye’nin çok hızlı bir şekilde ilerlemesi gerekiyor. Dolayısıyla Elon Musk’ın yaptığı gibi bir yol haritası Türkiye Cumhuriyeti devleti kısa sürede başarılı olması için yeterli olmayacaktır. Tüm gücümüzle, tüm kuruluşlarımızla ve yurt dışında önemli başarılar elde etmiş bilim insanlarımız, mühendis ve girişimcilerimizle var olan deneyimleri hızlı bir şekilde uzay sanayisine aktarmamız gerekiyor. Aslında sadece uzay sanayisine yatırım değil bu merkezin başka misyonları da bulunmakta. Okul öncesinden üniversiteye kadar. Lisansüstü eğitim öğrencilerinden öğretim üyelerine kadar geniş bir yelpazede bu yönde eğitim vermek ve halkla bütünleşerek farkındalık düzeyini ve bu alandaki kültür seviyesini yükseltmek de hedefleniyor, yani Atatürk Uzay ve Havacılık Merkezi sadece bilim, sanayi ve teknoloji projesi değil aynı zamanda bir eğitim ve bilim iletişimi projesi.